İplik sektörünün en önemli ticari buluşması konumunda yer alan 20.Uluslararası İstanbul İplik Fuarı’nda açıklamalarda bulunan Örme Sanayicileri Derneği (ÖRSAD) Başkanı Fikri Kurt, tekstil sektörünün yaşadığı sıkıntılara değinerek, “Yanlışlarımızın bedelini tekstil sektörünün paydaşları olarak hepimiz ödüyoruz” dedi.

İplik sektörü özelinde düzenlenen fuarlar arasında dünyanın en büyük fuarı konumunda olan 20.Uluslararası İstanbul İplik Fuarı, Tüyap Fuarcılık Grubu tarafından İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını açtı.

Fuarın açılışına katılım sağlayan Örme Sanayicileri Derneği Fikri Kurt, “İlk önce ülkemiz adına hayırlı ve uğurlu olsun. Aynı zamanda bugün Ticaret Bakanımızın babası rahmetli oldu. Allah rahmet eylesin. Yeri ve mekanı nur içerisinde olsun. İplik ve ipliğin yan çeşitleri aksesuarları fuarı var. İnşallah bereketli, donanımlı müşteri ziyaretleri olur. Beklentimiz de o yöndedir. Ülkemizde hayırlı ve uğurlu olsun diye tanımlamak istiyorum” diye konuştu.

TİM Başkan Vekili Ahmet Güleç,''Artık bu dünyanın önemli fuar merkezi İstanbul oldu'' TİM Başkan Vekili Ahmet Güleç,''Artık bu dünyanın önemli fuar merkezi İstanbul oldu''

Başkan Kurt, 2023 yılını sektör açısından değerlendirerek şu ifadelere yer verdi:

“Bugün değerlendirirsek, güzel başarılar oluşturduk, güzel kazançlar elde ettik. Fabrikalarımızı büyüttük, geliştirdik. Ama ne yazık ki, pandemi hastalığı sonrası 2021 yılında hammaddelerin fiyatlarının artışı ve tekstil sektörünün bugünkü duraklama noktasını oluşturan 2021 aç gözlülüğü olarak değerlendirebiliriz. Dünyanın Türkiye'den ibaret bir tekstil ülkesi olmadığını ifade etmek istiyorum. Türkiye'de tek bir sektörün arzuları ve istekleri doğrultusunda yönetim şekli oluşturulursa, bu da sektöre büyük bir tahribat vurur. Yani, siz ithalatın önünü engelleyeceksiniz, ara mallarının gelişini engelleyeceksiniz ve yurt dışındaki Avrupalılara ihracat yapacaksınız. Evet, işte geldiğimiz nokta, eksik ve yanlışlarımızın bedelini tekstil sektörünün paydaşları olarak hepimiz ödüyoruz” şeklinde konuştu.

“SEKTÖR ŞU ANDA YERLE BİR OLMAYA YÜZ TUTTU”

Türkiye'de markalaşmış olan firmalarımız, iş gücü maliyetinin artışından dolayı başka ülkelerde üretimlerini yapmaya konumlanıyorlar. Biz Avrupa'dan ne bekliyoruz? Avrupalılar, Türkiye'ye gelir mi? Türkiye'nin iş gücü maliyetinden dolayı artık 1000 doların üzerinde, aylık genel gider bir işyerinin işçisine ödediği para. Siz, komşu ülkeleriniz. Eğer rekabetçi konumda olmak istiyorsanız, orada 100 dolar, 200 dolar, 300 dolar, biz nasıl fiyatlarla satış yapacağız? Yani, kurların yükselmesi, çok bir avantaj sağlamayacak. Çünkü, kurlar artıyor, iplik fiyatı artıyor, hammadde fiyatı artıyor, borsa artıyor, hammadde fiyatı artıyor. Yani, bu işin içerisinde çıkılacak bir anlam bulamıyoruz. Enflasyonu küçültmek için, daraltmak için, azaltmak için, iyi düşünmek lazım. Birinci, kur. İkinci, enflasyon. Üçüncü, faizi. Biz dünya ülkeleriyle rekabet edebilelim istiyoruz. Başka şekilde rekabet etme şansımız yok. Bugün, tekstil sektörünün lokomotif sektörü olarak tanımladığımız, en güzel sektör, şu anda yerle bir olmaya yüz tutmuş bir sektör” ifadelerini kullandı.