“İhracatta Türkiye Yüzyılı Zirvesi”, Ticaret Bakanlığı’nın himayelerinde ve Albayrak Medya öncülüğünde gerçekleşti. Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın açılış konuşmasını gerçekleştirdiği zirveye alanın uzman isimleri ve öncü firmaları katılım gösterdiler. 30 Nisan Salı günü, İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşen zirvede; verimlilik, yerli ve milli iktisat politikaları, sürdürülebilir kalkınma ve ticaretin uluslararası seyri konuları masaya yatırıldı. Zirvede; ticaretin öncü isim ve firmaları bir araya geldi.

Ticaret Bakanlığı himayesinde düzenenlenen zirvede konuşmalarını gerçekleştiren TİM Başkanı Mustafa Gültepe, TİM olarak  ikinci 100 yılda Türkiye’yi ihracatta ilk 10 ülke arasına çıkarma vizyonu ve hedefiyle başladıklarını belirtti. 

Borsa güne yükselişle başladı Borsa güne yükselişle başladı

Türkiye'nin en büyük pazarının Avrupa Birliği olduğunun altını çizen Başkan Gültepe, ihracatın yüzde 41'ini AB ülkelerine ve geri kalan Avrupa ülkelerini de hesaba kattıklarında bu oranın yüzde 55 üzerine çıktığını açıkladı. Gültepe, "Coğrafi yakınlığımızı da düşünürsek bu pazarın alternatifi yok. Şöyle düşünün; Bu sabah İstanbul’dan TIR’a yüklediğimiz bir ürünü Kapıkule’de takılmasa yarın akşam Viyana’da vitrine koyacak mesafedeyiz. Rakip ülkelerden hiçbirinin böyle bir şansı yok. Hacim daha küçük olmakla birlikte Yakın ve Ortadoğu için de benzer bir tablo var. Ortadoğu tarihi ve kültürel bağlarımız olan bir coğrafya. Üçüncü olarak da Kuzey Amerika. Özellikle ABD, uzak bir coğrafyada olmakla birlikte önemli bir ticari ortağımız. Gümrük engellerine rağmen Almanya’dan sonra en çok ihracat yaptığımız ikinci ülke. Doğru hamlelerle 100 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşabileceğimiz bir pazar. Elbette alternatif pazarlar arayacağız. Elbette ürün çeşitliliğimizi artıracağız. Ama saydığım bu üç pazarın alternatifi yok. 2023’te 255,8 milyar dolarlık ihracatımızın 206 milyar dolarlık kısmını, yani yüzde 80’ini, bu üç pazara yaptık" dedi.

Asıl büyüme alanının bu coğrafyalar olduğunu dile getiren Gültepe, "Teknolojinin, tasarımın, inovasyonun, markalaşmanın yeşil dönüşümün imkanlarını kullanmalıyız. Küresel ölçekte zaten iddialı olduğumuz sektörler var. Örneğin hazır giyim ve tekstilde küresel oyuncuyuz. İkisinde de dünyanın altıncı ihracatçısıyız. Sürdürülebilir üretim ve yeşil dönüşümde hızlı davranabilirsek daha üst sıralara çıkabiliriz. Diğer taraftan tarımsal üretim ve gıda potansiyelimizi avantaja dönüştürebiliriz" dedi.

Tarım ürünlerinin yeni yüzyılda öneminin daha da artacağını belirten Mustafa Gültepe, bu alana da stratejik bir konu olarak bakmak durumunda olduklarının altını çizdi. Geçen hafta Türkiye'yi ziyarete gelen Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in yanında dürüm getirmesine değinen Mustafa Gültepe, "Oysa döner bizim tescilli ürünümüz değil mi? Oysa dünyada en büyük döner ihracatçısı kim? Almanya. Yani milli yemeğimizde bile avantajı başkalarına kaptırmışız" diye konuştu.

Gültepe, ihrcatta yaşanan zorluklara da değinerek şu ifadeleri kullandı:

"Bazen kaliteyi en uygun fiyata üretmek de yetmiyor. Çünkü günümüzde çoğu zaman savaş topla-tüfekle değil, ticaret üzerinden yapılıyor. Nitekim biz de dost ve müttefik ülkelerin çeşitli ticari engelleriyle karşı karşıya bulunuyoruz. ABD, ihracatımızın önüne gümrük duvarları örüyor. Çelikte durum ortada. Hazır giyim ve tekstilde Mısır sıfır vergiyle ABD’ye ihracat yaparken bize yüzde 30’a varan vergi uygulanıyor. İmzalandığında düğün bayram ettiğimiz Gümrük Birliği Anlaşması bugün aleyhimize çalışıyor. Yetmiyor AB, Türkiye’ye alternatif olarak Pan Akdeniz ülkeleriyle Vietnam ve Hindistan’la özel ticaret anlaşmaları yapıyor.

Önümüzdeki yıllarda TIR’larımız Yeşil Mutabakat nedeniyle belki Kapıkule’den öteye daha da zorlanarak geçecek. Bütün bunları bugünden hesaplamak ve tüm paydaşlarla ortak politikalar geliştirmek durumundayız. Toplantımızın başlığı, ‘İhracatta Türkiye 100 yılı’ydı. Başta da söylediğim gibi TİM olarak biz de ikinci 100 yıla Türkiye’yi ihracatta ilk 10 ülke yapma vizyonuyla başladık"