81 ile yazı gönderildi! Emekliye Ek ödeme müjdesi 81 ile yazı gönderildi! Emekliye Ek ödeme müjdesi
Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon sektörü ‘Yeşil Mutabakat’a uyum sürecinin yol haritası niteliğindeki ‘Sürdürülebilirlik Stratejisi ve Eylem Planı’ belgesini tamamladı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ve sektör başkanlarının da katıldığı toplantıda kamuoyuna açıklandı. Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın iklim politikası olmasının yanı sıra ekonomik bir dönüşüm programı olduğunu da vurgulayan TİM ve İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe, AB’nin aldığı bu kararları küresel rekabetçiliği korumak için de yakından takip ettiklerini söyledi. Basın toplantısına  Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (EHKİB) Başkanı Recep Burak Sertbaş,  Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) Başkanı Nüvit Gündemir, Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (AHKİB) Başkanı Gürkan Tekin, Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkan Yardımcısı İbrahim Uzunoğlu, alım gruplarının tepe yöneticileri ile sektör temsilcileri katıldı TİM Başkanı Mustafa Gültepe: ''Yeşil üretim kapasitemizi maksimum düzeye çıkarmak durumundayız'' “Avrupa Birliği  2019 Aralık ayında, salt bir iklim politikası olarak değil; aynı zamanda ekonomik bir dönüşüm programı olarak da kurguladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı açıkladı. Tüm politikalarını yeşil dönüşüm zeminine oturtan Avrupa Birliği’nin aldığı bu kararları küresel rekabetçiliğimizi korumak için de yakından takip etmek zorundayız. AB ülkeleri coğrafi yakınlığı ile ihracatımız için hayati önem taşıyor. Özellikle hazır giyimde bu büyük pazarın başka bir alternatifi yok. Dolayısıyla 2050’de sıfır karbon hedefine sektörü hızla hazırlamak zorundayız. Biz hazır giyim ve konfeksiyonda kilogram birim değeri 40 dolara, yıllık ihracatımızı 40 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Hedefe ulaşmak için tasarımlı, inovavatif ve markalı üretimi artırmanın yanı sıra yeşil üretim kapasitemizi maksimum düzeye çıkarmak durumundayız. Çünkü AB merkezli her dört firmadan üçü 2030’a kadar sürdürülebilirlik temelinde tedarik zincirini yeniden yapılandıracak. Tekstil ürünlerinde uzun ömürlü, geri dönüştürülebilir ve tehlikeli kimyasallardan arındırılmış olma şartı aranacak. Hazır giyimde halen AB’nin üçüncü büyük tedarikçisiyiz. Bu büyük pazarda önemli bir yerimiz olmakla birlikte vazgeçilmez değiliz. Hazırlıklarımızı bu gerçeği aklımızda bulundurarak yapmalı, alt yapımızı hızla dönüştürmeliyiz.” Mustafa Gültepe, Türk hazır giyim ve konfeksiyon endüstrisinin Yeşil Mutabakat’tan çok daha önce yeşil dönüşümü gündemine aldığını hatırlattı. Sürdürülebilirlik Stratejisi ve Eylem Planı ile birlikte yol haritasının da belirlendiğini anlatan Gültepe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hazır giyim endüstrimizin sürdürülebilirlik konusunda tamamlanan ve devam eden projeleri var. Yeşil dönüşüm için finansman desteği hayati önem taşıyor. İHKİB’in hazırladığı projelerle AB’nin hibe desteklerinden etkin bir şekilde yararlanıyoruz. İkisi ayrılmaz bir bütün olan tekstilin ardından hazır giyim ve konfeksiyonun sürdürülebilirlik stratejisini netleştirmesiyle birlikte bütünü şimdi tamamladık. Sektör için yol haritası niteliği taşıyan bu belgedeki eylemlerle 40 milyar dolarlık ihracat hedefimizi çok daha kısa sürede yakalayacağımıza inanıyorum. Bu belgeyle özellikle yeşil üretim konusunda Avrupalı iş ortaklarımıza da çok güçlü bir kararlılık mesajı vermiş olacağız.”   İHKİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Hazır Giyim Sektörü Ortak Sürdürülebilirlik Komite Başkanı Mehmet Kaya“Biz ortaklık zinciri yaklaşımı ile yeşil dönüşüm sürecini fırsata çevireceğimize inanıyoruz'' İHKİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Hazır Giyim Sektörü Ortak Sürdürülebilirlik Komite Başkanı Mehmet Kaya konuşmasında ; “Biz ortaklık zinciri yaklaşımı ile yeşil dönüşüm sürecini fırsata çevireceğimize inanıyoruz. Tedarik zincirinde herhangi bir halka olmaktansa ‘ortaklık zinciri’nde vazgeçilmez bir birim olmalıyız. Burada ‘uygunluk’, ‘rekabetçilik’ ve ‘sürdürülebilirlik’ kriterleri öne çıkıyor. Çevresel, sosyal ve yönetsel açıdan tam ve uygun, fiyat performans bakımından rekabetçi olmamız, sürdürülebilirlik uyumunu tamamlamamız gerekiyor. Bu standartları birileri talep ettiğinden değil, sorumluluğun tarafı olduğumuz için sağlamak durumundayız. Sürdürülebilirlik stratejimizi ve eylem planımızı işte bu anlayışla hazırladık. Çalışmaya tüm paydaşlarımızın katkısı çok önemliydi. Biz de katılımcı, kapsayıcı ve etken bir anlayışla yola çıktık. Analizlerimiz ve yetkililerden aldığımız görüşler sonucu, dönüşüm gündemini altı bileşen altında toplayarak 40 eylem oluşturduk. Katılımcılıktan doğan iş birlikleri sayesinde belirlediğimiz eylemlerden 13’ünde uygulama sürecine geçtik.” açıklamasında bulundu.